İnsan Haklarına Etkileri

İnsan Haklarına Etkileri

Sevme Öğretisinin İnsan Haklarını Etkilemesi

İsa Mesih en önemli ikinci buyruğun ‘Komşunu kendin gibi seveceksin’ olduğunu öğretti (Markos 12:31). Ayrıca şöyle dedi: ‘İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın’ (Luka 6:31). Bu, her insanı diğer insanlarla aynı değerde görmemiz gerektiği anlamına gelir.

Ayrıca İsa Mesih’in çok iyi bildiği ve sevdiği Tevrat’ta Tanrı’nın insanları ‘Tanrı suretinde’ yarattığı söylenir (Tevrat, Yaratılış 1:26-27). İnsanlar diğer mahluklardan farklı olarak iletişim kurmak, sevmek ve sevilmek, seçimler yapmak, duygularını ifade etmek ve kendisinin bilincinde olmak gibi Tanrı’ya benzer özellikler taşır.

Her insanın değeri olduğu görüşü etik ve insan haklarına uygulandığında, devrim niteliğindedir. Köleliğin kaldırılmasına, kadınlara eşit ücret ve seçme/seçilme hakları verilmesine yol açar ve her türlü çocuk sömürüsüne karşı çıkar.

Tarih boyunca pek çok kültürde çok az insanın hakları tanınmıştır – erkekler, hatta sadece beyaz erkekler ya da toprak sahipleri gibi. Örneğin eski Yunanistan’da erkekler haklara sahipken, kadınlar, çocuklar ve Grek olmayanlar öncelikle mal olarak görülüyordu.

Hiristiyanlıkta, özellikle Kutsal Kitap’ta ise, evrensel insan haklarının kaynağını buluyoruz.1

Magna Carta (Büyük Sözleşme)

İnsan hakları üzerine en büyük etki eden olaylardan biri, İngiltere kralı John’un baronlar (feodal liderler) tarafından Magna Carta’yı zorla imzalattırılmasıyla 1215 yılında gerçekleşti. Bu, kralın yetkilerini sınırlayan ilk resmî belgeydi. Sözleşmeyle birlikte kralın toprak kanunlarına uyma zorunluluğu getirildi, bireylerin hakları garanti altına alındı ve jüri tarafından yargılanmanın ve parlamento sisteminin temelleri atıldı.

Bu sözleşme, İngiliz ve Amerikan hukukunun merkezinde yer alır ve diğer birçok demokratik ulusun yasal sistemlerini etkilemiştir. Stephen Langton adlı bir başpiskopos hazırlanmasında yardımcı olmuştur ve altında Hiristiyan ilkeleri yatmaktadır. 2

Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi

Bu bildirge 1948 yılında dünyanın her bölgesinden gelen farklı yasal sistemlerden, inançlardan ve kültürlerden temsilcilerle hazırlandı. İlk kez, evrensel olarak korunan temel insan hakları ortaya koyuldu. 1982 yılında BM İranlı temsilci Said Rajaie-Khorassani, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nin esasen Hiristiyan temelli bir belge olduğunu kabul etti. Şöyle dedi: “Bu, Yahudi-Hiristiyan geleneğinin laik bir yaklaşımıdır.”3

Carter Center’da yayınlanan bir makale, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’ni destekleyen birçok Kutsal Kitap metnini göstermektedir.4

Peki ya herkes için adalet?

Herkes için Adalet Eğer her bir bireyin insan hakları varsa, bu haklar yasa tarafından korunmalıdır. Fakat maalesef bazen önyargı içeren yasalar kabul edilmiştir. Örneğin, Hitler Yahudileri mahkûm eden yasalar çıkarmıştır. Ancak biz bir yasanın ‘iyi’ olduğunu nasıl bilebiliriz? Eğer insanlar ‘Tanrı’nın suretinde’ yaratıldıysa, Tanrı bizim O’nun karakterine uygun davranmamızı isteyecektir. İsa Mesih, Tanrı’yı adil, kötülüğü yargılayan ve mağdurlara şefkat gösteren olarak tanıtmıştır. Tevrat’tan şu kısmı okumuş ve kendisinin bunu yerine getirdiğini söylemiştir:

“Rab’bin Ruhu üzerimdedir. Çünkü O beni yoksullara Müjde’yi iletmek için meshetti. Tutsaklara serbest bırakılacaklarını, körlere gözlerinin açılacağını duyurmak için, ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak ve Rab’bin lütuf yılını ilan etmek için beni gönderdi.” (Luka 4:16-21).

İsa Mesih hem ruhsal hem de maddi olarak yoksul olanlarla ilgilendi.

Martin Luther King özgürce konuşma hakkını kullandığı ve ezilen bir vatandaş sınıfı olan siyahilerin özgürlüğü adına savaştığı için Birmingham, Alabama’da hapse atıldı. King şöyle yazmıştı: ‘Bir yasanın adil olduğunu ya da olmadığını belirleyen nedir? Adil bir yasa ahlâk yasasına uyan insan yapımı bir koddur, diğer deyişle Tanrı’nın yasasına. Adaletsiz yasa ise, ahlâk yasasıyla uyum içinde değildir… Adil olmayan bir yasa sonsuz ve doğal yasaya dayanmayan bir insan yasasıdır. İnsanın kişiliğini yücelten herhangi bir yasa adildir. İnsanın kişiliğini küçük düşüren herhangi bir yasa ise adaletsizdir.’

İyi yasaların ahlâkî bir temele ihtiyacı vardır. Bu ahlâkî temel Tanrı’nın İsa Mesih ve Kutsal Kitap aracılığıyla açıkladığı temeldir.

FOTOLAR

1 İsa konuşuyor // Lumo Project izniyle

2 Magna Carta // Tisch Library Special Collections, Tufts University Visual Hunt / CC BY-NC-SA

3 Riacale // Visualhunt.com / CC BY-NC-ND

4 United Nations //  Visualhunt.com / CC BY-NC-ND

 

REFERANSLAR

1 McAfee, The Bible’s Impact on Human Rights, Christianity Today, 28 Haziran 2019.

2 Stuart, Joseph, Magna Carta and Christian Culture, VoegelinView, 20 Ağustos 2018.

3 Wikipedia, Universal Declaration of Human Rights.

4 The Carter Center, Scripturally Annotated Universal Declaration of Human Rights, 2018.