İsa Mesih’in Mesajı

İsa Mesih iki, hatta üç dilde okumayı bildiği halde hiç kitap yazmadı. Ancak küçük yaşlardan itibaren öyle bir yetkiyle konuşmaya başladı ki din öğretmenleri bile bunu fark ettiler.

Bununla birlikte İsa Mesih, bir peygamberin yaptığı gibi vahiy alıp bunu başkalarına yazdırmadı. Çünkü kendisinin yani kendi öğretisinin, yaşamının ve kendisine dair her şeyin Tanrı’dan gelen gerçek vahiy olduğunu söylüyordu. Bir kaç yıl sonra yakın öğrencileri O’nun öğretilerini, mucizelerini, ölümüne ve dirilişine kadar hayatında olup bitenleri yazdılar ve biz bugün bu yazılanlara İncil diyoruz.

İsa’nın Dağdaki Vaazı

İsa Mesih bir gün dağlık bir bölgede öğrencilerine ve toplanmış kalabalık bir insan topluluğuna konuştu. Burada verdiği ders Matta 5., 6. ve 7. bölümlerde kaydedilmiştir. Bu öğretişin bir kısmı İsa Mesih’in 20 Önemli Sözü bölümünde verilmiştir. Bu sözler başkalarını yargılamamak, başkalarını bağışlamak, düşmanlarını sevmek ve ikiyüzlü olmamak gibi şeyleri kapsar.

Ölümü Hakkındaki Mesajı

Bazı kişiler ellerine ilk kez bir İncil aldıklarında şaşırıyorlar. Bu kitabın İsa’nın öğretişlerinin yanı sıra şifa verme mucizeleri gibi O’nun yaşamındaki pek çok olayı da anlattığını görüyorlar. Sonra fark ediyorlar ki, İsa Mesih’in yaşamına ilişkin kayıtların üçte biri O’nu ölüme ve dirilişe götüren olaylardan oluşuyor.

Çünkü İsa Mesih yeryüzüne ölmek için geldiğini ve böyle yaparak kadın erkek tüm insanları günahın, Şeytan’ın ve ölümün gücünden kurtaracağını söyledi (İncil’de 1 Korintlilere 15:5-7). Ölümünden üç gün sonra dirilerek ölüme karşı zaferli olduğunu gösterdi. Yakın öğrencileri İsa Mesih’i canlı bir şekilde gördüklerini, hatta O’nunla yemek yediklerini söylediler. Onlardan başka 500 kişi de İsa Mesih’i canlı gördüklerini söyledi. Ölmek için yeryüzüne gelmiş olması ve ölümden dirilmesi, özellikle yaşamının son zamanlarında İsa Mesih’in öğretisinin ana temasını oluşturuyordu.

Mesih Hakkındaki Mesajı

İsa’nın çağdaşı Yahudiler, Davud’un soyundan gelip düşmanlarına muzaffer olacak, aynı zamanda barış ve refah zamanı getirecek özel bir kralın ortaya çıkmasını bekliyorlardı. Böyle bir kral Tevrat’ta vaat edilmişti (Yeşaya 9: 6-7, Yeremya 23: 5-6). İsrail kralları tayin edilince yağ ile meshedildiğinden, gelecekteki kurtarıcı kral İbranice’de “Mashiach” (“Mesih”- meshedilmiş olan) olarak adlandırılırdı (Yunanca’da “Christos”).

İsa, Yahudilere özlemle beklenen Mesih’in ilk önce acı çekmesi, ölmesi ve dirilmesi gerektiğini gösterdi. Ve sonra ikinci kez geldiğinde ise egemen ve görkemli Kral olacaktır.

‘Yeniden Doğmanın’ Anlamına İlişkin Öğreti

İsa Mesih bir kişinin fiziksel olarak doğması gerektiği gibi ruhsal olarak da doğması gerektiğini anlattı. Ruhsal olarak yeniden doğmak, Tanrı’nın Kutsal Ruh’u tarafından ruhsal olarak dönüştürülmektir. Bir kimse yaptıklarının yanlış olduğunu ifade ettiğinde, Tanrı’dan bağışlama dilediğinde ve Tanrı’nın İsa Mesih’in çarmıhtaki ölümü sayesinde günahlarını bağışladığına inandığında işte bu ruhsal dönüşüm gerçekleşir. Bir insan bunu yaptığında Tanrı onun yaşamında harekete geçer ve o insanın ruhsal doğumu gerçekleştirir.

İsa Mesih’in İkinci Gelişine İlişkin Öğreti

İsa Mesih ikinci kez güçle ve müthiş bir yücelikle geleceğini ve bunun kimsenin beklemediği bir zamanda gerçekleşeceğini söyledi. O gün geldiğinde kendisinin büyük bir yargı süreci gerçekleştireceğini, yeni bir yer ve yeni bir gök yaratacağını da söyledi.

Tanrı’nın Baba Oluşuyla İlgili Öğreti

İsa Mesih’in devrim niteliğindeki öğretilerinden birisi de Tanrı’nın seven bir göksel Baba oluşuyla ilgiliydi. Bu öğreti o zamanki Yahudiler için şok ediciydi çünkü onlar Tanrı’ya asla ‘Abba’ (Aramice Baba) dememişlerdi. Bu terim çocuklar ve kendi biyolojik babalarıyla konuşan insanlar için tanıdık bir terimdi ve samimiyet düşüncesi veriyordu.

İsa Mesih Tanrı’nın, insanın yaşamının en küçük detaylarıyla ilgilendiğini, hatta başındaki saçların sayısını bile bildiğini söyledi. Yahudiler için Tanrı, çok yüksek ve buyruklarına itaat etmeyenleri cezalandıran bir varlıktı.

İsa Mesih Tanrı’nın sevecen olduğunu ve her bir insanla kendi oğlu ya da kızı olarak sevgi ilişkisi içinde olmak istediğini söyledi. Tanrı insanı günahlarının sonuçlarından kurtarmak için İsa Mesih’i yeryüzüne gönderdi. O’na iman eden herkes Tanrı’nın çocuğu olur.

Tanrı’nın merhametli, seven ve bağışlayan bir Tanrı olduğu öğretisi

İsa Mesih, bir kişi günahlarından döndüğünde cennette bir sevinç yaşandığını söyledi. Tanrı, Mesih’in ölümü aracılığıyla sunduğu bağışlamayı herkesin kabul etmesini özlemle bekler.

Cennet ve Cehennem İle İlgili Öğreti

İsa her ne kadar Tanrı’nın seven ve bağışlayan biri olduğunu söylediyse de günah işleyen, tövbe etmeyen ve Tanrı’nın sunduğu bağışlamayı almayan insanlar hakkında da konuştu. Bu insanlar cennette Tanrı’yla birlikte olmaya gidemeyecekler. Tanrı’dan sonsuzlarca ayrı kalma cezasını çekecekler.

Tanrı’yı ve Birbirimizi Sevmemiz Gerektiği İle İlgili Öğreti

Eğer Tanrı’nın ailesinin bir parçası olacaksak ‘aileye benzer’ olmamız gerekir. Çünkü Tanrı sevgidir. İsa Mesih en büyük iki buyruğun şunlar olduğunu söyledi: 1) Tanrı’yı tüm canınla, tüm yüreğinle ve tüm aklınla seveceksin ve 2) komşunu kendini sevdiğin gibi seveceksin.

Tanrı’ya Giden Yol İle İlgili Öğretiş

İsa Mesih Yol, Gerçek ve Yaşamın kendisi olduğunu ve kendisinin aracılığı olmadan kimsenin Baba’ya gelemeyeceğini söyledi. (Yuhanna 14:6) Bunu söylerken, günahlı insanın Tanrı’nın kutsal huzuruna gelebilmesini mümkün kılacak olan kendi ölümünden bahsediyordu. İncil’de yazıldığı gibi: ‘Mesih de bizleri Tanrı’ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar için günah sunusu olarak ilk ve son kez öldü.’ (1 Petrus 3:18). Ayrıca kendisinin koyunlar için bir kapı (Yuhanna 10:7); yaşam ekmeği (Yuhanna 6:35), diriliş ve yaşam (Yuhanna 11:25) olduğunu da söyledi. Sadece O’nu gerçekten tanıyanlar cennete gidecekler (Matta 7:21-27)

Kendisinin Tanrı’yla İlişkisine İlişkin Öğretiş

İsa Mesih Tanrı’dan Babası olarak söz etti ve böylece O’nunla özel ve yakın bir ilişkisi olduğunu gösterdi. Mucizelerini, kendinde işleyen gücü ‘Tanrı’nın Kutsal Ruhunun meshedişi’ olarak açıkladı. Bundan da ileri gitti ve insanların kendi yaşamına bakarak Tanrı’nın merhamet, şefkat, iyilik ve kutsallık gibi özelliklerini görebileceklerini söyledi.

İsa Mesih Bir Peygamber Miydi Yoksa Bir Peygamberden Fazlası Mıydı?

İsa’nın dönemindeki Yahudiler ilk zamanlardan itibaren Tanrı’nın kutsal ve kâdir (Her Şeye Gücü Yeten) olduğuna sıkı sıkıya inanıyorlardı. Yahudilere, kendisinin Tanrı olduğunu iddia eden kişilerin taşlanması gerektiği öğretilmişti. İsa Mesih’in oniki yakın öğrencisinin hepsi Yahudiydi.

Ancak yine de onunla birlikte oldukları üç yıl boyunca O’nun bir peygamberden çok daha fazlası olduğunu gördüler. O’nun muhteşem öğretilerini dinlediler, mucizelerini gördüler, şefkatini, kutsallığını, kusursuz yaşam şeklini gördüler. İsa Mesih’in, ‘Baba ve ben biriz’ dediğini duydular.

Son olarak O’nun ölümden dirildiğine tanıklık ettiler ve İsa Mesih’in Tanrı’nın Oğlu olduğuna ikna oldular. İnandıkları şey İsa Mesih’in yaratılmış olduğu ya da fiziksel anlamda bir oğul olması değildi. İsa Mesih’in Baba Tanrı’yla olan ilişkisi benzersiz, yakın ve ruhsal bir ilişkiydi.

Kutsal Ruh'la İlgili Öğreti

İsa Mesih, Kutsal Ruh’un gelmesi için kendisinin cennete gitmesi gerektiğini ve ancak o zaman Baba Tanrı’nın İsa’yı izleyenlerin içine Kutsal Ruh’u göndereceğini söyledi. Kutsal Ruh:

İsa Mesih hakkında tanıklık edecek ve O’nu yüceltecekti.
İnsanları gerçeğe yöneltecekti.
İnsanlara yaptıkları yanlışları gösterecek ve insanların tövbe etmelerini sağlayacaktı.
Tövbe edip Tanrı’nın bağışlamasını almayı kabul edenlerin ruhsal olarak doğmalarını sağlayacaktı.
İsa Mesih göğe yükseldikten sonra O’nu izleyenlere ruhsal bir güç verecekti.
İnsanların içsel ve ruhsal meyveler vermelerini sağlayacaktı.

Kutsal Ruh’un nasıl geldiğini ve İsa Mesih’in öğrencileri üzerinde nasıl bir etkisinin olduğunu görmek için Kutsal Ruh’un Gelişi bölümüne bakınız.